Nikotin Bağımlılığı Efsanesi


Özellikle internette makale okumanın çok sevilmediği bilindiği için sayfaların mümkün olduğunca kısa tutulmasına özen gösterilmektedir. Ancak bu konu fazlasıyla önemlidir o yüzden sakince ve dikkatle okunması gerekir.


galiba madde bağımlısıyım
Uzun yıllar öncesinde ortaya atılan ve maalesef  yetkili ağızların takviyesiyle halen hükmünü sürdüren; "nikotin insan vücudunda bağımlılık yapıyor" safsatasına açıklık getirmeden, "neden sigara içiyoruz"  başlığındaki makaleye devam edemeyiz. Bu gerçekten de netlik kazandırılması gereken hassas bir konudur. 
Vücuda herhangi bir madde girmeksizin oluşan kumar, gece hayatı, kahvehane hayatı vs türünden psikolojik bağımlılıklara girmeden, bir insanın bir maddeye bağımlılığı ne anlama geliyor temelinde irdeleme yapacağız ve en tipik örnek olan eroin bağımlılığını inceleyeceğiz.


En Genel Haliyle Madde Bağımlılığı
Vücudumuzun acı duyma özelliği vardır ve bunun da bir eşik değeri vardır, şöyle ki; bir insana gazete kağıdıyla vurulursa acı hissetmez veya çok az hisseder, biraz daha sert bir cisimle örneğin mukavva kağıdıyla vurulursa biraz daha yüksek acı, odunla vurulursa epeyce yüksek acı hisseder. Sonrasında vücuttaki ilgili hücreler yalnızca acı gelen bölgeye bir çeşit uyuşturucu salgı gönderirler ve acı geçer. Sistem basitçe aynen böyle çalışır. Ya da kolunu masaya çarptın acıdı biraz sonra da geçti. İşte böyle geçiyor acı. 


keyiften yapmıyorum her yerim sızlıyor
Vücudun ürettiği  morfin benzeri bir çeşit kimyasal olan eroin, enjektörle damardan verildiğinde, hiç bir acı yok iken tüm bölgelere acı kesici kimyasal verilmiş olur ve bunun sonucu hücrelerin "acı eşik değeri" ayarını bozar. İlk aşamada, artık gazete kağıdıyla bile vurulsa beden aşırı derecede acır. Daha sonrasında ise hiç bir şeyle vurmaya gerek kalmadan eroinin etkisi geçer geçmez şiddetli acı hisseder. Bu durumda acı çekmemesi için bedene sürekli olarak eroin vermek gerekir. Yani kişi eroine bağımlı olmuş olur.


Daha rahat anlaşılması için bir de şu örneği verelim; hiç bir görme sorunu olmayan gözümüze, kalın mercekli bir gözlük takalım.  Gözümüz o mercekle görmeye uğraşacak ve  bir süre sonra "görme ayarı" bozulacaktır. Gözlüğü çıkardığımızda göz, daha önceki normal görüşünden uzaklaşacak ve böylece bir gözlüğe bağımlı hale gelecektir. 


Benzer durum çeşitli ilaç kullanımlarında da ortaya çıkmaktadır. Kişi o ilacı almazsa örneğin tansiyonu yükselmektedir veya  kalp krizi riski artacaktır. Yani o ilaca bağımlı olmuştur.


Şimdi gelelim tütün analiz edildiğinde ortaya çıkan binlerce maddeden biri olan nikotine. Nikotin; sanayide, özellikle tarım alanında, mahsule zarar veren böcekleri yok etme  amacıyla kullanılan, sıvı halde iken  sarı renkli, zehirli bir kimyasal maddedir ve vücuttaki hiç bir salgıyla benzerliği yoktur. Eğer bu madde az dozajlarda insan vücuduna verilirse zehirleme etkisi yapar ama öldürmez. Peki verilmezse ne olur?   Hücreler bayram eder! 


Uzman kılıklı bir takım insanlara göre, bu zehirli madde vücuda girince, beyine ulaşınca, beyin, ilgili hücreleri yönlendirerek mutluluk salgısı da denilen endorfin salgılatıyor ve böylece insanlar mutluluk hissediyor. Bu zehirli maddenin vücuda girmesi kesilince endorfin salgılanmıyor,  böylece günde 20 kere mutluluğa alışan ve bundan mahrum kalan hücreler huzursuzluk yaratmaya başlıyor.


En kibar haliyle bile insanın YUHH diyesi geliyor. Dahası da var, belli bir süre bu maddeyi vermeyince bu kez de vücut nikotinden arınıyor ve daha istemiyor. Buyurun cenaze namazına! O zaman eroin bağımlısı bir insana vermeyin eroini arınsın ve ihtiyacı bitsin, veya bağımlı olduğu ilacı vermeyin hastaya ve ihtiyacı ortadan kalksın. Gözlüğe bağımlı olanın alalım gözlüğünü gözünden ve bağımlı kalmasın gözlüğe. Dahası su vermeyelim insanoğluna ve suya bağımlılık bitsin. 


inanınca gerçek gibi etkiliyor
Milyarlarca yıllık canlılık tarihi boyunca edindikleri tüm bilgiler canlıların genlerinde mevcuttur ve insan hücreleri de bu genetik bilgiler doğrultusunda acıkır yiyecek ister, susar su ister ama kat'iyen zehirli bir madde istemez. Ne var ki , sonradan programlanabilen beyin hücrelerinin durumu farklıdır. Onlar yönlendirilebilirler ve bu kabiliyet (ve aynı zamanda zafiyet) insanoğluna mahsustur. Bir ineğe veya koyuna al bu senin için iyidir deyip tütünü yediremezsiniz veya nikotini su yerine içiremezsiniz. Acından ölse yine de tütünü yemez, susuzluktan kırılsa yine de nikotin içmez. 


bebek büyüsün sonra yine bağımlı olurum ben
Pek çok bayan tiryaki, hamile olduğunu öğrenir öğrenmez aniden sigara içmeyi keser ve bir kaç yıl boyunca, muhtemelen bebeği emzirme dönemi sonlanıncaya kadar sigara içmez. Bazıları ise bu dönemden sonra tekrar sigaralı hayata döner.  Peki bu ne biçim bir madde bağımlılığıdır ki, bir olay karşısında aniden bağımlılık bitiyor ve bir kaç yıl sonrasında vücut tekrar o maddeye bağımlı olduğunu hatırlıyor? 


İşin Doğrusu Ne?
nikotin madde bağımlılığı yapmaz
Bu efsane ta 1940 lı yıllarda Amerikan sigara sanayi tarafından dedikodu tarzında ortaya sürülmüş ve görülüyor ki son derece başarılı olmuştur. Ancak 1980 li yıllarda sigara üreticilerine karşı kampanyalar hızlanmış, bağımlılık yapan madde ürettikleri gerekçesiyle mahkemelerde davalar açılmıştır. Sigara sanayi bu mahkemelerin hepsini kazandı. Çünkü, sigara içerisinde madde bağımlılığı yapan her hangi bir unsur olmadığını bilimsel olarak kanıtladılar. Ancak "nikotin bağımlılık yapar" cümlesinin etkisi halen sürmekte ve işin garibi aynı sigara sanayi üreticileri bu kez de nikotin bantları, nikotin sakızları, vücudu nikotinden arındıran cihazlar üretip onları da satmaya başladılar. Tıpkı davul tozu ve minare gölgesi satışına benziyor.


İşin gerçeği, telkinle yönlendirilebilen beyin hücrelerini etkilemek suretiyle insanları nikotine bağımlı olduklarına inandırdılar. Buna inanan insanoğlu ise, sigara içmeyi bıraktığında, zaten sık tekrarladığı bir işlemi terk etmenin şaşkınlığını yaşarken birde üzerine madde bağımlısı olduğuna dair inancın etkisiyle fazladan ve lüzumsuz bir gerginlik hisseder. 
nikotin madde bağımlılığı yapar
Düşünün ki, bir tıp insanı kalkar da; nikotin, eroinden daha beter bağımlılık yapan bir maddedir derse, bunu duyan bir tiryaki doğal olarak kendisini madde bağımlısı olarak görecek, eroin bağımlılarının durumunu gözünde canlandıracak ve sigara içmekten kurtulmasının imkansız olduğunu düşünecektir. Dahası kendisini çaresiz hissettiğinden dolayı, bu berbat alışkanlıktan kurtulmak için zerre kadar bile çaba harcamayacaktır. 


Eskiler bu duruma "dil sihri"  derler ve gerçekten ne kadar etkili olduğu ortadadır. Oysaki madde bağımlısı olmadığı gerçeğini bilen bir insan sigara içmeyi kestiğinde, uzun zamandan beri tekrarladığı bir eylemi artık yapmamanın verdiği bir parçacık şaşkınlık hali yaşar fakat yıllar boyunca kendi kendini zehirlemekten, birde üstüne para vererek bunu yapmaktan ve de feci şekilde kandırılmış olmaktan kurtulduğunu anladığı için,  hissedeceği yegane duygu mutluluk olur. 


Makalelerin devamı için yorumlarda bulunmaya  gayret edelim.